Günümüzde ticaret, spor, popüler kültür ve
siyaset gibi toplumun her kesimine ve toplumla ilişkisi olan her şeye yayılmış
bir kültür olan hip hop ana akımı etkileyen bir etken olmayı geçmiş, artık
kendisi ana akım olmuştur. Bu kültür doğduğundan beri, bu konu üzerinde günümüze
kadar gelen ve bir sonuca varılamayan birçok tartışma yaşanmasına rağmen tartışmaların
arasında bu kültürün tarihi her zaman arka planda kalmıştır. Jazz müzikten
temelini alan ve Gospel ve çocuk şarkılarından radyo programcılarına kadar uzanan,
birçok değişik unsurun yoğrulmasıyla meydana gelen bu kültürün tarihi sürekli
göz ardı edilmiştir. Bu kültür nasıl, nerede, hangi koşullar çerçevesinde
oluşmuş ve tarih içinde günümüze kadar nasıl gelmiştir?
Rap
müzikten bahsetmek için öncelikle bu müziğin doğmasına neden olan Hip Hop
kültürü ve onun öğelerinden bahsedilmesi gereklidir. Hip Hop, 1970’li yılların
başında ortaya çıkan ve içerisinde dans, rap müzik, graffiti sanatlarını ve dj
performanslarını barındıran bir altkültürdür. Bu kültürün başlangıcı ise
1960’ların popüler hale gelen disko müziğin New York eğlence kültürüne hakim
olmasına dayanmaktadır. Disko müziğinin bu denli popüler olmasının altında
yatan en önemli etkenlerden biri ise New York’un zenginlik cenneti olarak görülmekte
olmasıdır. New York şık giyinen insanlar, disko müziği çalan lüks partiler ve
zengin insanlardan ibaret olarak algılanmaktaydı. [1]
Halbuki, bu cennetin bir de görülmeyen yüzü vardı ve hip hop kültürü ise bu
ortamdan temelini almaktaydı. Böylece, zaman içinde, New York’taki siyahi
insanların çoğunlukta yaşadığı Güney Bronx bölgesi ise Hip Hop kültürürün
doğduğu yer olagelmiştir.[2]
Güney
Bronx, 70’lerin başında sürekli çıkan yangınlar, kundaklanan binalar ve yaşam
mücadelesi veren halkıyla dikkatleri üzerine çeken bir bölge haline gelmiştir. Durumun
ehemmiyeti çıkan yangınların sayısının bir yılda 12,300’ü bulması ile anlaşılmaktadır.[3]Zamanla,
Güney Bronx neredeyse yerle bir olmuş ve tabiri caizse enkaz halinde binalardan
oluşan bir savaş alanı görünümüne ulaşmıştı. Bu durum beraberinde devasa bir
kentsel ve toplumsal bozulma; cinayet, gasp
ve polis tarafından öldürülen insanları getirmekteydi. Böylece, Güney Bronx’un
yok olmaya gidişi Hip Hop’ın yoktan var olmasına yol açan kaynak noktası oldu.
Yaşanılan bu büyük kargaşa, sonunda acı çeken bu halkın Hip Hop’ı doğurmasına
yol açmıştır.
[1] Hip Hop
Evolution Episode 1 (The Foundation) – Kurtis Blow & Darryl “DMC” McDaniels
/
Müzikte Anlamın Yeniden Üretimi: Hip Hop Kültürü-
Merve Betül Üçer
[2] Hip Hop
Evolution Episode 1 (The Foundation) – Shadrack Kabango
[3] New York
Şehri Polis Kayıtları & BBC NEWS / Hip Hop Evolution Episode 1 (The
Foundation)
Yüksek ve yankılı seslerin olduğu, oldukça karanlık
ve dumanla kaplı bir ortamda gerçekleşmiş bu parti öyle efsaneleşmiştir ki,
yıllar sonra bile orada olduğunu iddia edip, hikayeler anlatan birçok insan
olmuştur. Böylece, Kool Herc bir nevi devrim yapmış olmuştur. Kool Herç’ü bu
devrimi yapmaya yönelten etken ise radyo programlarında disko müziğini çalmayı
reddetmesi ve onun yerine Soul müziği temel alarak üzerinde çalışıp yeni bir
şeyler üretmek istemesi olmuştur.[1] Başlarda,
Herc çalışmalarına sadece partilerinde yer vermiş, kayıtlarını kimseyle paylaşmamış
ve onların çalınmaması için her zaman ekipmanlarını çok iyi saklamıştır. Kool
Herc’ün bir anda bu kadar tanınır hale gelmesi ve devrimci olarak
adlandırılması, ne çaldığından çok nasıl çaldığı ve ekipmanlarını nasıl
kullandığı ile ilgili olmuştu. O, çaldığı şarkılarda sadece davul ya da davul
bas seslerini barındıran, “break” olarak adlandırılan, kısımları kullanmakta ve
diğer her şeyi susturmaktaydı. Rap müziğin en temek özelliği olan ritim ise, bu
şekilde ortaya çıkmıştı. Herc, bu tekniğine ise “Atlı Karınca” ismini vermişti.
Özetle, bu tekniğinde bir plaktan diğerine, ara kısımları sürekli atlayarak break
tempolarını kullanmıştır.[2]
Kool Herc’ün yarattığı bu müzik
ile dans etmeye başlayan insanlar, tarihin ilk break dansçıları olmuştu.
Böylece, Hip Hop kültürünü oluşturan önemli unsurlardan biri olan dans da
ortaya çıkmıştı.[3] Coke La Rock, Kool Herc’ün
yanında mikrofon yardımı ile partiyi yönlendirmekte olan kişi idi. İlk zamanlar
sadece arkadaşlarının adını söylemiş ama zamanla kendisini kafiyeler kullanarak
vokallik yaparken bulmuştu. Katillerden hırsızlara, dansçılara ve sıradan
insanlara herkesin olduğu bu partilerde Coke La Rock kafiyelerinde gizli kodlar
kullanıp uyuşturucu satıcılığı dahi yapmaktaydı.[4]
Piyasada henüz rap müzik diye bir kavram oluşmamış olmasına karşın, rap vokalliğinin
temelleri de bu şekilde atılmaya başlanmıştır.
[1] Hip Hop Evolution
Episode 1 (The Foundation)- Darryl
“DMC” McDaniels, Kurtis Blow, Kevin Powell
[2] Hip Hop
Evolution Episode 1 (The Foundation)-
DJ Red Alert, Dan Charnas röportajı
[3] Hip Hop
Evolution Episode 1 (The Foundation)- Dan Charnas
[4] Hip Hop
Evolution Episode 1 (The Foundation)-
Coke La Rock röportajı
Kool Herc’ün ardından, Bronx ve çevresindeki
gençler hip hopla ilgilenmeye ve zamanla bu akıma dahil olmaya başladı. Bu
gençler, genelde insanların yürümekten bile çekindiği tehlikeli sokaklara hakim
olan çetelerden gelmekteydi. Bu çetelerin en büyüğü ve en güçlüsü olarak
bilinen “Black Spades” [1],
Bronx bölgesinin sokak kültürüne adeta hükmetmekteydi. Afrika Bambaataa, Black
Spades üyesi olan genç bir dj idi. O, bu dönemde zor olanı yapıp, çeteler arası
barışı sağlamak ve yaşadığı bölgedeki ölümlere son verip huzuru sağlamak
istemiştir. Bunun ancak birlik olmaktan geleceğine inanarak, siyahi insanların
organize hareket etmesi adına çalışmalar yapmıştır.[2]
“Kara Panter Partisi” ve “İslam Ulusu” olarak
adlandırılan örgütler Afrika Bambaataa’nın çalışmalarına, çete üyelerinin “toplumun
yıkıcısı” olmak yerine “siyahi toplumun destekçisi, savaşçı bireyler” olmaları
adına destek vermiştir.[1]
Gerek küçük gerek büyük sokak çeteleriyle mücadele içinde geçen bu zor süreci
kolaylaştıran, Afrika Bambaataa ismine toplumun farklı kesimlerinden ve
görüşlerinden olan insanların duymakta olduğu saygıydı. Afrika Bambaataa’nın bu
barışı ve huzuru sağlamak adına kurduğu temelin üzerine Black Spades çetesi
barış ilan edip “Zulu Nation” oluşumunu başlatmıştır.[2]
Zulu
Nation’ın amacı insanları organize etmek ve birlikte huzurlu yaşamalarını
sağlamaktı. Böylece, alışılagelmiş olan düzenin aksine, eskiden birbirlerini
öldürmeye çalışan çete üyeleri tek bir platformda bir araya gelerek, hem toplum
hayatını hem kendi yaşayış şekillerini düzene sokmak adına hareket etmeye
başlamışlardı. Bu platformda insanlar yeteneklerine göre gerek rap vokalliğine,
gerek dj performanslarına, gerek dansçılığa ya da graffiti sanatına
yönlendirilmişlerdi. Bu etkinlikler ise, bu insanların yaşadıkları bölgeden ve
yaşayış şekillerinden dolayı üzerlerinde oluşmuş ve kalıplaşmış olan baskıları
atmalarına yardımcı olmuştu.
Rap vokalliği,
dans, söz ve şiir yazarlığı, dj performansı ve graffiti ile ilgilenen
insanların bu şekilde ortak bir paydada bir araya gelmeleri ile hip hop kültürü
şekillenmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Afrika Bambaata, hip hopı organize
etmesinin yanında, ona ilgi duyan bireylere de gereken farkındalığı
kazandırmıştır. Afrika kıtası ile ilgili herhangi bir şey duyduklarında uzaklaşmaları
tembihlenen çocuklara kendi ırklarını tanımalarını sağlayan ve korkmamaları
gerektiğini gösteren hip hop kültürü ve Zulu Nation olmuştur.
[1] Hip Hop
Evolution Episode 1 (The Foundation) – Grandmaster Flash / The Get Down
Biyografi Dizisi
[2] Hip Hop
Evolution Episode 1 (The Foundation) – Grandmaster Flash
Grandmaster Flash, şarkılarda parçalar arası
geçişin radyoda çok yavaş olduğunu fark etmişti, kendisinden önceki teknikleri beğense de şarkıların
geçişlerinde oluşan seslerden çok rahatsız olmuş ve onları “kaos” olarak
tanımlamıştı. Pikap iğnesinin geçiş anında doğru yere koyma şansının olmaması
onun sinirini bozmuş ve üzerinde uğraşılmamış şarkı geçişleri onun için sadece
karmaşadan ibaretti.[1]
Bunun üzerine, şarkıları pürüzsüz bir şekilde karıştırmak için fikirler
üretmeye başlamıştı ve bu fikirler, onun tekniğinin mükemmelleşmesinin anahtarı
olmuştu.[2]
Grandmaster
Flash, bir çok şey denedikten sonra plak üzerine parmaklarını koymaya
başlamıştı. Parmaklarını kaldırıp, tekrar plak üzerine yerleştirmiş fakat bu
sefer de insanların bu tekniğin plaklara zarar vereceğini söylemesi üzerine bu
teknikten vazgeçmek zorunda kalmıştı. Yine de, şarkıyı pürüzsüzleştirmek adına
bunun tek çözüm olduğuna inandığı için, bu tekniği daha sonra parmakları yerine
pastel boyaları ile plak üzerine noktalar çizerek denemişti. İlk başta, Kool
Herc’ün tekniği gibi şarkı aralarının olduğu kısımları, daha sonra ise şarkının
giriş kısmını işaretlemiş. 5 kez ton geçişini sayarak oraya da bir işaret
koymuş ve aynı noktada plakları durdurmaya başlamış. Böylece, diğer herkesin bu
geçişler için kullandığı pikap iğnesine hiç dokunmadan şarkılar arasında
pürüzsüz geçişi sağlamanın yolunu bulmuştur.
Anlaşıldığı üzere, Kool Herc, Afrika Bambaataa
ve Grandmaster Flash insanların dans etmesi için ara ritimler çalarak hip hop
kültürünün gelişmesi ve kitlelerce benimsenmesi adına attıkları temeller ile
günümüzde dahi “Kutsal Üçlü” olarak anılmaktadırlar. Bu adımların ışığında,
zaman içinde, hip hop sürekli gelişmeye ve büyümeye devam etmektedir. Şimdi
sorulacak soru ise: Rap müzik ne zaman ve nasıl doğdu? Bu soruya nesnel ve tek
bir cevap olmamasına karşın örneğin Afrika Bambaataa’ya göre rap müzik her
zaman vardı. Buna örnek olarak 1930’lu yıllara gittiğimizde Cab Colloway’in “
Hi-De Hi-De, Ho! “ şarkısında korosuna cevap vererek şarkı söylemesini, Gospel
dörtlüsünün koro tarzının rap müziğin kafiye düzenine benzemesini, Muhammed
Ali’nin kafiyeli ve şiirsel konuşmaları rap müzik için bir miras olmasını
göstermektedir. Diğer yandan, bazı New York radyocularının farklı tarzlarda
yayınları da örnek gösterilebilir. Örneğin, Spider Webb ve Frankie Crocker gibi
isimlerin radyo yayınlarında ritim üzerine konuşmaları ile neredeyse rap
yaptıklarına şahit olunabilmektedir.[1]
Gün
geçtikçe, sokak djlerinin bu akımı radyolardan örnek alıp devam ettirmeye
başlaması ile bu akım günümüzde dinlediğimiz rap müzik haline dönüşmüştür.
Frankie Crocker ise bu akımın yayılmasının ardından radyo yayınında
yaptıklarının çalındığını ve sokakta uygulandığını düşündüğü için rap müzikten
nefret ettiğini dile getirmiştir. Yukarıda belirtilen bu örneklere rağmen
günümüzde dinlediğimiz rap müziğin çıkışı ve kim tarafından üretildiği hala
tartışma konusudur ve bunun kesin bir cevabı yoktur. Birçok insana göre, New
York’un merkezinden çıkan Dj Hollywood ritmik rap yapan ilk kişiydi. O, Frankie
Crocker isminden etkilenerek başlamasına karşın, New York’un merkezinde sahne
aldığı için azımsanmayacak bir kesim tarafından hiphopla alakalı olarak
değerlendirilmemiştir. O zamanlar, sokaklarda birçok rap yapan isim olmasına
rağmen sadece Hollywood’un isminin insanlar tarafından bilinmesi onun disko
tarzına yönelik popüler bir müzik yapması ile ilişkilendirilir.[2]
İlk rap
vokal temsilcilerine bir başka örnek ise Grandmaster Flash’in kurduğu “Furious
Five” grubudur. Kendilerinden önce gelen isimlerin dj yanında ya da dj
kabininin içinde kalarak şarkı söylemelerinin aksine, bu grup sahneye dj
kabininin önünde çıkıp seyircilerin onları görebileceği şekilde dizilerek vokal
yaparak bir ilki gerçekleştirmiştir ve günümüzde görülen rap konserlerinin
formatı böylece oluşmuştur. Nereden ve kimden çıktığı bilinmese de, kelimeler
ve ritimlerin uyumu ile ortaya çıkan rap müzik ve rap vokalliği, hip hop
kültürünün zirvesine oturmuştur. Bu gelişmelerin ardından, rap müzik hip hop
kültürüne hükmeder hale gelmiştir. Bir kesim insan tarafından hiçlikten var
olduğu düşünülse de, hip hop kültürü aslında var olan her sanat ve toplum
unsurundan beslenerek ortaya çıkmıştır. Hip hop: funk, jazz, rock, soul,
Gospel, ve dahası çocuk şarkılarıdır. Bunların yanı sıra, hip hop siyasidir ve
teknolojiyle de yakın ilişki içindedir. Sonuç olarak, hip hop’ın bir kültür
haline gelmesini sağlayan ise bu unsurların hepsinin bir arada yoğrulmasıdır.
Yukarıda
bahsedilen kişiler ne kadar öncü olarak nitelendirilseler de, bu dönem yalnızca
bir başlangıç olarak kabul edilmektedir. Bahsi geçen zamanlar da hip hop sadece
bir yeraltı kültürüydü ve ana akım müziğe hakim olmaktan çok uzaktaydı çünkü
geniş kitlelere hakim olması için daha kat etmesi gereken çok yolu vardı.
Örneğin, disko sanatçılarının kısa aralıklarla albüm çıkarabilmelerine karşın,
henüz bir rap albümü bile olmaması bu dönemin daha yolun başlangıcı olduğunu
gözler önüne sermektedir.